Dernek Yönetim Kurulu Üyelerinin Derneğe Karşı Yükümlülükleri

yonetim-WZ3ARXS7DF

Av. Şevval CEYHAN

  1. Dernek ile Yönetim Kurulu Üyeleri Arasındaki Hukuki İlişkinin Niteliği

            TMK ve Der. K.’da dernek yönetim kurulunun derneği temsil görevi olduğu belirtilmekte ancak yönetim kurulunun hukuki niteliğine dair bir açıklama yer almamaktadır. Yönetim kurulu bir kurul organdır ve dolayısıyla yönetim kurulu ile dernek arasında bir sözleşme ilişkisi değil, organik bir bağ bulunmaktadır. Tüzel kişilik gibi soyut bir kavram olan yönetim kurulu, üyeleri ile somutluk kazanmaktadır. Yönetim kurulu üyeleri ile dernek arasında ise sözleşme ilişkisi bulunmaktadır1.

            Dernek yönetim kurulu ile dernek arasındaki sözleşme ilişkisinin niteliği doktrinde tartışmalıdır. Ön plana çıkan görüşler, bu sözleşmenin hukuki niteliğinin vekâlet veya hizmet sözleşmesi olduğu yönündedir. Dernek ile yönetim kurulu üyeleri arasındaki ilişkiyi vekâlet sözleşmesi olarak değerlendirmek daha uygun olacaktır ve Yargıtay’ın da yaygın görüşü bu yöndedir. Şöyle ki, hizmet sözleşmesi TBK m. 393/1’de işçinin işverene bağımlı şekilde belirli veya belirsiz süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme şeklinde tanımlanmaktadır2. Tanımdan da anlaşılacağı üzere hizmet sözleşmesinde ücret ve bağımlılık unsurları ön plandadır.

            Aksi kararlaştırılmadığı müddetçe, dernek yönetim kurulu üyelerine ücret ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır (Der. K. m. 13/2). Vekilin vekâlet verenin işini görmeyi ya da işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmeler vekâlet sözleşmeleridir ve vekâlete ilişkin hükümler uygun düştüğü ölçüde TBK’da düzenlenmemiş olan iş görme sözleşmelerine de uygulanmaktadır (TBK m. 502). Vekâlet sözleşmeleri diğer iş sözleşmelerine göre genel niteliktedir. Sözleşme ilişkisinin vekâlet sözleşmesi mi hizmet sözleşmesi mi olduğu konusunda tereddütte kalınması durumunda sözleşmenin vekâlet sözleşmesi olduğunu kabul etmek gerekmektedir.

 

  1. Yönetim Kurulu Üyelerinin Özen Yükümlülüğü

Özen yükümlülüğü borçlunun yüklenmiş olduğu borcu ifa edebilmesi için zorunlu olan ve kendisinden beklenen dikkat, basiret, itina, fikri ve bedeni yeteneklerin tümüdür. Dernek yönetim kurulunun özen yükümlülüğüne ilişkin TMK ve Der. K.’da açık hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle dernek yönetim kurulunun özen yükümlülüğünün derecesinin tespiti için TBK ve Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) yer alan hükümleri yani sübjektif, objektif ve tedbirli yönetici ölçütlerini irdelemek gerekmektedir3.

 

2.1. Özen Yükümlülüğünün Belirlenmesinde Sübjektif Ölçüt

Sübjektif ölçüte göre özen yükümlülüğü, vekilin müvekkil tarafından bilinen veyahut bilinmesi gereken bilgi derecesi, yetenekleri mesleki deneyimi vb. diğer nitelikleri göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Bu ölçüt hizmet sözleşmesinde işçinin özen borcu ölçütünün belirlenmesinde kullanılmaktadır. Ancak işçinin özen yükümlülüğünün sadece sübjektif ölçüte dayandığı söylemek doğru olmayacaktır. Şöyle ki, TBK m. 396’ya göre, işçi yüklendiği işi özenle yapma borcu altındadır. İşçi, özen borcuna aykırı davranması sonucunda işverene vermiş olduğu bütün zararlardan sorumlu tutulmaktadır.    İşçinin bu sorumluluğunun belirlenmesinde, işin tehlikeli olup olmadığı, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmediği ve işçinin, işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken nitelikleri dikkate alınmaktadır (TBK m. 400). İşçi ile işveren arasındaki sözleşme konusu işin tehlikeli olup olmadığı ve uzmanlık gerektirip gerektirmediğinin dikkate alınmasını doktrin objektif ölçüt olarak kabul etmektedir. İşçinin, işverenin bildiği veya bilmesi gereken yetenek ve nitelikleri ise doktrinde sübjektif ölçüt kapsamında değerlendirilmektedir4.

Sübjektif ölçüt dernek yönetim kurulunun özen sorumluluğunu açıklamak için kullanışlı gözükmemektedir. Şöyle ki, dernek ile yönetim kurulu arasındaki ilişki vekâlet ilişkisi olarak değerlendirildiği için dernek yönetim kurulunun yükümlülüklerini özenle ifa etmiş kabul edilebilmesi için gereken bütün tedbirleri almış olması gerekmektedir. Bu durum yönetim kurulu üyesinin basiretli ve tedbirli hareket etmiş olmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca özen yükümlülüğünün belirlenmesinde sübjektif ölçütün tek başına esas alınması elverişli bulunmamaktadır. Sayılan nedenlerle, bu ölçüt dernek yönetim kurulunun özen ölçütü boyutunu karşılamamaktadır5.

 

2.2. Özen Yükümlülüğünün Belirlenmesinde Objektif Ölçüt

 

Objektif ölçüte göre özen yükümlülüğünün belirlenmesinde özen yükümlülüğünün kapsamı, görülecek işin türü, kapsamı, zorluk seviyesi ve gerektirdiği öğrenim ve bilgi düzeyi hususları dikkate alınarak belirlenmektedir6. Somut olayda vekilin basiretli ve dikkatli vekilin aynı şartlar altında sergileyeceği hareket tarzına uygun davranması gerektiği esas alınmaktadır7. TBK’nın vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin düzenlendiği bölümde yer alan TBK m. 506/3’te bu husus; “Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” şeklinde ifade edilmektedir. Bu ölçüt esas alındığında yapılan işin zor olması veya müvekkil için büyük önem taşıyor olması durumunda gösterilecek özenin de o oranda fazla olması gerekmektedir8. Mesleki faaliyet kapsamındaki vekâlet sözleşmeleri için kullanıma elverişli olsa da mesleki faaliyetlere dayanmayan vekâlet sözleşmeleri için ağır yükümlülük yüklemekte olduğunu bu nedenle dernek yönetim kurulu üyelerinin özen yükümlülüğünün belirlenmesi açısından objektif ölçütün ağır şartlar içerdiği, adaletsiz ve elverişsiz olduğunu belirten doktrin görüşleri bulunmaktadır9.

 

2.3. Özen Yükümlülüğünün Belirlenmesinde Tedbirli Yönetici Ölçütü

Tedbirli yönetici ölçütü, TTK m. 369’da anonim şirket yönetim kurulunun özen yükümlülüğünün ölçütü olarak tanımlanmaktadır. TTK m. 369’a göre, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle ilgili üçüncü kişilerin görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmeleri ve dürüstlük kuralları çerçevesinde şirketin menfaatlerini gözetmeleri gerekmektedir. Bu ölçüt, yönetim kurulu üyelerinin, kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde “işadamı kararı” (business judgement rule) verebileceğini kabul etmekte ve riskin bundan doğması durumunda üyenin sorumlu tutulacağı esasına dayanmaktadır10.

Dernek yönetim kurulu üyelerinin özen yükümlülüğünün tedbirli yönetici ölçütüne göre değerlendirilmesi çeşitli yönleriyle eleştirilmektedir. İlk eleştiri, ölçütün belirtildiği TTK m. 369’un gerekçesinde işin gerektirdiği özenin nesnel olarak belirleneceği ve uzman bilgisinin aranmayacak olmasına yöneliktir. İkinci eleştiri, tedbirli yönetici ölçütünün dayandığı business judgement rule ilkesinin kâr amacı taşımayan topluluklarda uygulanmasının doğru olmayacağı yönündedir. Son eleştiri ise, ticari faaliyetlere ilişkin düzenlemelerin bulunduğu medeni hukuk ve borçlar hukukundan bağımsız nitelikteki ticaret hukukuna ilişkin bir kurumun kıyas yoluyla dahi olsa medeni hukuk kurumu olan dernekler için uygulanmasının doğru olmayacağı yönündedir11.

 

2.4. Yönetim Kurulu Üyelerinin Özen Yükümlülüğünün Ölçütü

Vekilin özen borcunun kapsamının belirlenmesinde vekâlet sözleşmesinin niteliği büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda yapılmış olan vekâlet sözleşmesi ile vekilin özen yükümlülüğünün derecesi taraflarca serbestçe kararlaştırılabilmektedir12. Özen yükümlülüğünün kapsamının sözleşmede açıkça kararlaştırılmadığı durumlarda, bu kapsam görülecek işin niteliğine göre belirlenmektedir (TBK m. 504/1).

Objektif ölçütün kullanılmasının ağır ve adaletsiz sonuçlar doğuracağına yönelik görüş, basiretli vekil kavramının farklı yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Basiretli vekil kavramı, hiç hata yapmayan olarak yorumlanırsa, ölçütün ağır ve adaletsiz olacağını söylemek mümkündür. Ancak basiretli vekil kavramının, mesleğinde gerekli ortalama zihni, bedeni ve manevi yeteneklere sahip insan modeli olarak yorumlanması objektif ölçüte daha uygun olacaktır.

 Bu yorumlama çerçevesinde dernek yönetim kurulu üyelerinin derneğe karşı özen yükümlülüğünün derecesinin belirlenmesinde en elverişli ölçütün objektif ölçüt olduğu görülmektedir. Dernek yönetim kurulu üyesinin basiretli vekil olarak göstereceği özen belirlenirken, aynı çap ve büyüklükteki aynı türden işler ile uğraşmakta olan derneğin yönetim kurulu üyesinin model alınması gerekmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, yönetim kurulu üyelerinin özen derecesinin kapsamı ve içeriği TBK m. 26-27 ve TMK m. 23’e aykırı olmamak koşuluyla dernek tüzüğünde serbestçe belirlenebilmektedir13

 

2.5. Özen Yükümlülüğünün Görünüş Biçimleri

            Dernek yönetim kurulunun özen yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunun kabul edilebilmesi için yerine getirmesi gereken belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar; dürüstlük kuralına uygun davranmış olması, görevi kabul ederken gerekli özeni göstermiş olması, dernekle ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli yönetim ve organizasyonu derneğin amacına en iyi hizmet edecek şekilde yapılandırmış olması ile derneğin gelir ve gider hesaplarına ilişkin görevlerinin yerine getirirken dernek menfaatlerine uygun ve dikkatli davranmış olmasıdır. Ayrıca yönetim kurulunun, temsil görevini ifa ederken veyahut temsil görevini devretmesi durumunda kişi seçiminde gereken özeni göstermesi ve derneğe personel seçiminde teknik ve maddi unsurları göz önünde bulundurarak en uygun personeli seçmesi gerekmektedir14.

 

2.6. Yönetim Kurulu Üyelerinin Sadakat Yükümlülüğü

            Yönetim kurulu üyeleri ile dernek arasındaki vekâlet ilişkisi gereğince aralarında yoğun bir güven ilişkisi bulunmaktadır. Bu ilişki, yönetim kurulu üyelerine sadakat yükümlülüğü yüklemektedir15. Yönetim kurulu üyeleri sadakat yükümlülükleri gereğince; dernek menfaatini ön planda tutmak, derneğin aleyhine sonuç doğurabilecek işlemlerden kaçınmak ve dernek işlemlerini yürütürken öğrendiği sırları saklamakla yükümlüdür. Sır saklama yükümlülüğüne konu olan sır, yönetim kurulu üyesinin görevi boyunca ve gerekirse görevinden sonra da devam etmektedir16.

 

2.7. Yönetim Kurulunun Diğer Yükümlülükleri

            Yönetim kurulu üyeleri ile dernek arasındaki ilişki doktrindeki yaygın görüşe göre vekâlet ilişkisidir. Dolayısıyla yönetim kurulunun yükümlülükleri, TBK’nın vekâlet sözleşmesine ilişkin yükümlülüklere ilişkin maddeler ile hüküm altına alınmaktadır. Özen yükümlülüğü ve sadakat yükümlülüğü de bu yükümlülükler arasındadır. İlgili kanun maddelerine göre, yönetim kurulu üyelerinin diğer yükümlülükleri ise; derneğin amacına ve özellikle talimatlarına uygun hareket etme (TBK m. 505/1), dernek işlemlerinin yürütülmesi için derneğin kendisine verdiği şeyleri derneğe geri verme ve derneğin istemi halinde yürüttüğü işlerin hesabını verme (TBK m. 508) yükümlülükleridir17.

 

2.8. Yönetim Kurulu Üyelerinin Derneğe Karşı Yükümlülüklerini İhlalin Sonuçları

            Hukuk sistemimiz borcunu ifa etmeyen borçluya karşı alacaklının başvurabileceği başlıca üç imkân sunmaktadır. Bunlar; aynen ifa, tazminat davası ve sözleşmeden dönme imkânlarıdır. Dernek yönetim kurulu üyeleri görev ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerinde dernek ile aralarındaki sözleşmenin ihlali söz konusu olacağından bu durumda da bu üç imkândan yararlanılacaktır18.

 

                                                               KAYNAKLAR             

  • Orhan Çetin, Dernek Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, Yetkin Yayınları, Ankara, 2019, s.131-132.
  • Aydın Zevkliler ve K. Emre Gökyayla, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 17. Basım, Turhan Kitabevi, Ankara, 2017, s.426.
  • Çetin, s.137.
  • Çetin, s.138-142.
  • Çetin, s.140.
  • Sinem Taştekin, “Vekilin Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan Özen Borcu”, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.6, S.2, İstanbul, 2019, s.90, https://dergipark.org.tr/tr/pub/imuhfd/issue/54308/736978, e.t.: 17.01.2022.
  • Çetin, s.139.
  • Zevkliler ve Gökyayla, s.616-619.
  • Çetin, s.142.
  • Ayşe Selcen Kutgi Taşan, “Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Yükümlülükleri ve Tabi Olduğu Yasaklar”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.17, S.34, İstanbul, 2018, s.158,http://acikerisim.ticaret.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11467/2659/M01232.pdf?sequence=1&isAllowed=y, e.t.: 17.01.2022.
  • Çetin, s.142-144.
  • Ahmet Tok ve Sabiha Gün Tok, “Vekalet Sözleşmesinde Vekilin Özen Borcu”, İstanbul Barosu Dergisi, C.90, S.5, İstanbul, 2016, s.23, https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/dergi/doc/ibd20165.pdf, e.t.: 17.01.2022.
  • Çetin, s.145-147.
  • Çetin, s.149-151.
  • Zevkliler ve Gökyayla, s.619.
  • Çetin, s.153.
  • Çetin, s.153.
  • Çetin, s.204.
Share: